Cilt: 4  Sayı: 2 - 1998
Özetleri Gizle | << Geri
1.
Kapak-İçindekiler
Cover-Contents
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi
Sayfalar I - III
DOWNLOAD

2.
KUŞBURNU PULPUNUN MARMELATA İŞLENMESİNDE PİŞİRME YÖNTEMİ VE FORMÜLASYONUN MARMELAT KALİTESİNE ETKİSİ
THE EFFECT OF HEATING METHOD AND FORMULATION ON MARMALADE QUALITY PRODUCED FROM ROSE HIP PULP
Feramuz ÖZDEMİR, Ayhan TOPUZ, Mustafa KARKACIER
Sayfalar 577 - 580
Araştırmada ticari bir firmadan temin edilen kuşburnu pulpunun bazı kimyasal özellikleri belirlenerek, 40/60 ve 45/55 oranlarında pulp/şeker karışımı açık ve vakumlu koşullarda pişirilerek marmelat elde edilmiştir. Örneklere iki farklı seviyede (% 2.25 ve % 0.5) sitrik asit ilavesi yapılmıştır. Kuşburnu pulpunda toplam kuru madde % 12.39, çözünür kuru madde % 10.63, titrasyon asitliği % 0.61, pH 3.54, askorbik asit 1170.9 mg/100 g, toplam kül % 0.72, HMF 0.29 mg/100 g, toplam şeker % 10.58, indirgen şeker % 5.24 ve sakkaroz % 5.34 olarak belirlenmiştir. Üretilen marmelatlarda ise kuru madde % 70.38-71.97, çözünür kuru madde % 67.69- 69.10, titrasyon asitliği % 0.55-0.73, pH 2.97-3.31, askorbik asit 109.29-153.85 mg/100 g, kül % 0.30-0.34, HMF 0.45-3.36 mg/100 g, toplam şeker % 64.10-64.93, indirgen şeker % 5.18-6.97 ve sakkaroz % 37.83-56.76 olarak tespit edilmiştir. Marmelatların L, a ve b renk değerleri de belirlenmiştir. Vakum altında pişirilen marmelat örneklerinde inversiyonun yetersiz olmasına karşın HMF değerinin düşük ve askorbik asidin daha iyi korunduğu belirlenmiştir.
Some chemical properties of rose hip pulp obtained from a commercial firm were determined and processed to marmalade by using 40/60 and 45/55 pulp/sugar ratio under the atmospheric and vacuum conditions. Two level of citric acid were added into the samples. Measured properties of the pulp as follows: total dry matter 12.39 %, soluble dry matter 10.63 %, titration acidity 0.61 %, pH 3.54, ascorbic acid 1170.9 mg/100 g, total ash 0.72 %, HMF 0.29mg/100 g, total sugar 10.58 %, reducing sugar 5.24 % and sucrose 5.34 %. Also, in marmalade following values were obtained: total dry matter 70.38-71.97 %, soluble dry matter 67.69-69.10 %, titration acidity 0.55-0.73 %, pH 2.97-3.31, ascorbic acid 109.29-153.85 mg/100 g, total minerals 0.30-0.34 %, HMF 0.45-3.36 mg/100 g, total sugar 64.10-64.93 %, reducing sugar 5.18-6.97 % and sucrose 37.83-56.78 %. L, a and b colours values belong to marmalades were also determined. In the marmalades produced under vacuum condition, inversion was insufficient but low HMF and better protected ascorbic acid were determined.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

3.
ÇALIŞMA GERİLİMİ (KIRILMA GERİLİMİ) YÜKSELTİLMİŞ ANAHTAR DEVRESİNİN E SINIFI GÜÇ YÜKSELTEÇLERİNE UYGULANMASI
APPLICATION OF INCREASED BREAKDOWN VOLTAGE SWITCH TO CLASS-E AMPLIFIER
Mustafa SÖNMEZ
Sayfalar 581 - 583
E sınıfı güç yükselteci, anahtar olarak çalışan bir transistör (ya da FET) ve rezonans devresinden oluşmaktadır.Bu yükselteçlerde güç, anahtar olarak çalışan transistörün akım kapasitesine ve çalışma gerilimine bağımlıdır. Transistörün dayanma gerilimi, fiziki yapısına bağlı olduğundan, yükseltecin gücünü arttırmak için transistörün dayanabileceği maksimum akım sınırına kadar çıkılmaktadır. Akımın arttırılışı ise, rezonans devresinden dolayı ters indüksiyonun artmasına neden olduğundan, transistörü zorlayan ters gerilim problem oluşturmaktadır. Bu çalışmada, dayanma gerilimi arttırılmış transistör bağlantısının E sınıfı güç yükselteçlerine uygulanması gerçekleştirilmiştir. Bu sayede, transistörü zorlayan ters gerilim problem olmaktan çıkarıldığı gibi, yükseltecin besleme gerilimi iki katına çıkarılarak yükselteç gücü ve verimi arttırılmıştır.
Class-E amplifier consist of a switching device (BJT or FET) and a rezonant circuit. The power of amplifier depends on current and supply voltage of the transistor. The breakdown voltage of the transistor is increased to the maximum level in order to increase the power of the amplifier. Because of increasing the current increases the reverse induction, the reverse voltage creates a problem for the transistor. In this work, the increased breakdown voltage transistor Configuration is applied to class-E power amplifiers. Therefore, the reverse voltage problem is solved and supply voltage.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

4.
DOĞAL VE AKTİFLEŞTİRİLMİŞ KÖMÜRLER KULLANARAK TRİKLORASETİK ASİDİN (TCA) SULU ÇÖZELTİLERİNDEN UZAKLAŞTIRILMASI
REMOVAL OF TRICHLOROACETIC ACID FROM THE AQUEOUS SOLUTIONS USING NATURAL AND ACTIVATED LIGNITE COALS
Hüseyin GÜLENSOY, Mehmet MAHRAMANLIOĞLU, İrfan KIZILCIKLI
Sayfalar 585 - 588
Triklorasetik asit (TCA)’in sulu çözeltilerinden adsorbsiyonu için, ağaçlı linyit kömürleri (İstanbul, Yeniköy) ile bunlardan üretilen değişik karakterdeki aktifleştirilmiş ürünler kullanılmıştır. Bunun için, sabit miktardaki adsorblayıcıya karşılık, kömür ve aktifleştirilmiş ürünlerinin tane boyutları ile TCA çözeltisi konsantrasyonları parametre olarak seçilmiştir. En yüksek adsorbsiyon veriminin, (-120 + 150) mesh elek fraksiyonlarındaki uçuculuğu alınmış kömür numuneleri ile Gerçekleştirilebileceği tespit edilmiştir. Çalışmalar sonucunda, ağaçlı linyit kömürlerinin adsorblayıcı olarak değerlendirilebileceği görülmüştür. Netice olarak, bu ürünler yardımı ile bazı atık suların tasfiye edilebileceği ve buna paralel olarak da, TCA’in geri kazanılabileceği anlaşılmış bulunmaktadır.
In these studies, a typical lignite coal found near Istanbul (Yeniköy) and its activated products were used to adsorb TCA from aqueous solutions. Particle sizes of coal samples and the concentrations of TCA solutions were chosen as parameters against the fixed amount of adsorbent. The maximum efficiency has been obtained for the coal having (-120 + 150) mesh size fraction activated by heating. As a result, it was shown that these kinds of lignite coals could be used as a good adsorbent. In addition, it was also proved that both the removal and recovery of TCA from some waste waters would easily be possible.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

5.
BİLGİSAYAR KONTROL SİSTEMLERİ İÇİN ARIZA-KALDIRILABİLİR İŞLEMİN ARAŞTIRILMASI VE PROJELENMESİ
INVESTIGATION AND DESIGNING A FAULT-TOLERANT PROCEDURE FOR CONTROL COMPUTER SYSTEM
Rafig YAGUBOĞLU SAMEDOV, Ahmet ÇİFTÇİ
Sayfalar 589 - 601
Son zamanlarda bilgisayar sistemlerinin geniş çapta kontrol alanlarında kullanılması çok mükemmel donanımı gerektirmektedir. Bu sistemlerin güvenilirliği tüm detaylarıyla dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Bu makalede yedeklenmiş bilgisayar sistemlerinin yapısı ve bu yapıda ortaya çıkabilecek arızaların tipleri analiz edilmektedir. Aynı zamanda bu makalede yedeklenmiş bilgisayar sistemlerinde ortaya çıkabilecek arızaları etkisiz hale getirebilecek arıza-kaldırılabilir işlemler tanımlanmaktadır. Bu işlemleri yapmak için önerilmiş mekanizmalar yedeklenmiş bilgisayar sistemlerinin arıza-kaldırılabilirliğini N sayıdan 1’e kadar azalma seviyelerinde sağlamaktadır. Projelenmiş grafik modeline uygun olarak, arızaların yer alıp almamasına ve türüne göre işlemin ancak bir kısmı yapılmaktadır.
Many computer systems have turned increasingly to control systems, requiring more sophisticated machinery over an ever-widening range. The reliability of the systems should be carefully considered in all its aspects. This paper analyses the structure of computer systems with redundancy and the types of faults which might appear in structure of these systems. This paper also describes the fault-tolerant procedures for computer systems with redundancy which counteract all forms of appearance of Nonbyzantine and Byzantine faults. The proposed mechanisms for execution of procedures support the fault-tolerance of redundant computer systems during degradation from N to 1. According to designed graphic model only part of procedures is executed depending on of absence, presence and sort of faults.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

6.
JEODEZİK AĞLARIN ŞEKİL YÖNÜNDEN OPTİMİZASYONUNDA ARDIŞIK DENGELEME YÖNTEMİNİN KULLANILMASI
USING SEQUENTIAL ADJUSTMENT METHOD IN OPTIMIZATION OF THE CONFIGURATION OF GEODETIC NETWORKS
Yasemin UZUN, Aslan DİLAVER, Haluk KONAK
Sayfalar 603 - 612
Gelişen teknolojiye paralel olarak ölçme alet ve yöntemlerinde ve jeodezik ağ oluşturma kavramında büyük değişiklikler olmuştur. Her ne kadar ölçme işlemleri kolaylaşmışsa da artık çalışmalarda işgücü ve zamanın da en uygun biçimde kullanılması arzulanmaktadır. Bu nedenle jeodezik ağların oluşturulmasında istenilen amaca göre en uygun ölçme planı, en uygun ağırlık dağılımı ve en uygun değerlendirme modelinin kullanılması büyük önem taşımaktadır. Bu işlemlere Jeodezik Ağların Optimizasyonu denir ve bu işlem ağın tasarımı aşamasında gerçekleştirilebilir. Özellikle, ölçme planının bir kısmının önceden belli olduğu ve öngörülen amaç fonksiyonunun yeterince sağlanamadığı ağların en uygunlaştırılması işleminde; yalnızca eklenen ya da çıkarılan ölçülerin amaç fonksiyonuna katkılarının doğrudan hesaplandığı ardışık dengeleme yönteminden yararlanılabilir.
In the field of surveying, surveying techniques and instruments are advancing with the support of ever evolving technology. Establishing a geodetic network is one of the areas witnessing big changes from this respect. Although measurements have become easier to perform, an optimum use of time and resources is still very important. Therefore, determining observation plan, weights, surveying and computation techniques which best serve the need carry a great importance in setting up a geodetic network. The work involved is known as the Optimization of Geodetic Networks and its parameters could be estimated during the design of the network. Specifially, in optimization the networks where observation plan is partially known beforehand and postulated objective function is not well provided, the sequential adjustment method in which contributions of added or deleted observations are directly computed can be used.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

7.
ÇEŞİTLİ EMPRENYE MADDELERİNİN DUGLAS [Pseudotsuga menziesii (Mirb.) Franco] ODUNUNUN YANMA ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ
FIRE RESISTANCE OF DOUGLAS FIR [Pseudotsuga menziesii (Mirb.) Franco] WOOD TREATED WITH SOME CHEMICALS
M. Kemâl YALINKILIÇ, Zafer DEMİRCİ, Ergün BAYSAL
Sayfalar 613 - 624
Odunun biyotik ve abiyotik zararlılarına karşı korunması amacıyla kullanıma konu oluşturan çeşitli emprenye maddelerinin duglas odununda yanma özelliklerini ne ölçüde etkilediği bu çalışmada ele alınmıştır. Sonuçlar, borlu bileşiklerin sulu çözeltilerinin önemli derecede yanmayı önleyici etki (YÖE) gösterdiğini, polietilenglikol (PEG)- 400’de çözündürülen borik asit + boraks (BA + Bx)’ın (7: 3, ağırlık: ağırlık) YÖE’de bulunmadığını ortaya koymuştur. Yanmayı artırıcı etkileri bilinen çeşitli su itici maddelerin (SİM) ise borlu bileşiklerle emprenyeli oduna ikinci bir işlem olarak uygulanmaları durumunda yanmada oluşturdukları olumsuz etki azaltılabilmiştir. Öte yandan BA ve Bx’ın YÖE’leri bu maddelerin karışım halinde birlikte kullanılmaları durumunda iyileşmektedir. Borlu bileşiklerin çeşitli yanma özellikleri bakımından fosforik asit (FA), monoamonyum fosfat (MAP) ve Pyresote (Pyr) ile rekabet edebilecek nitelikte olduğu gözlenmiştir.
Combustible properties of treated douglas wood specimens and fire-retardancy of some preservatives were tested in this study. Crib test of ASTM E 160-150 was followed. Results indicated that, aqueous solutions of boric acid (BA), borax (Bx) (Na2BO7 10H2O) or BA + Bx mixture (7: 3, w: w) had fire retardant efficacy (FRE) over untreated wood and reduced the combustibility of vinil monomers (Styrene and methylmetacrylate) which were applied as secondary treatment.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

8.
ÇATI BAHÇELERİNDE BİTKİSEL DÜZENLEME ESASLARI
PLANTING PRINCIPLES OF ROOF GARDENS
Nizamettin KOÇ, Gül GÜNEŞ
Sayfalar 625 - 633
Çatı bahçelerinde gerçekleştirilen bitkisel düzenlemeler, yer seviyesindekilerden oldukça farklıdır. Çünkü bu alanların içinde bulundukları ekolojik koşullar yapaydır ve bitkilendirme için uygun olmayan ekstrem koşullara sahiptirler. Bu amaçla kullanılan bitkiler soğuğa, rüzgara, kuraklığa dayanıklı türler arasından seçilmelidirler. Kullanılan iri ağaçların çelik halatlarla güvenliklerinin sağlanması ve bitkilerdeki aşırı su kaybına karşı perdeleme yapılması da dikkat edilmesi gereken önemli konulardır. Çatı bahçelerinde en önemli sınırlayıcı etmenlerden biri olan çatının yük taşıma kapasitesi de planlamada göz önünde bulundurulmalıdır.
Planting on the roof gardens is rather different than that of ground level. Because, ecological conditions in these areas are artificial and they have some extreme conditions which are not suitable for plants. That is why, plants would be used in the planning, should be chosen from the varieties resistant to cold, windy and dry conditions. Additionally, large plants should be anchoraged and shaded againist to loosing much water. It Should be considered that carriying capacity of the roof whether is suitable for planning.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

9.
LWR’DE KULLANILMIŞ YAKITIN YENİLENMESİ İÇİN KATALİZE (D, D) FÜZYON SÜRÜCÜLÜ BİR HİBRİD REAKTÖRÜN POTANSİYELİ
POTENTIAL OF A CATALYZED (D,D) FUSION-DRIVEN HYBRID REACTOR FOR THE REGENERATION OF LWR SPENT FUEL
Hüseyin YAPICI, Nafiz KAHRAMAN, S. Orhan AKANSU
Sayfalar 635 - 640
Hafif su reaktörü kullanılmış yakıtı yenilemesi için katalize (D, D) füzyon sürücülü bir hibrid reaktörünün potansiyeli incelendi. Yenilemenin başlangıcında toplam zenginleştirme yüzdesi % 2.172 olarak ele alındı. Ele alınan hibrid blanket mükemmel nötronik perfonmans gösterdi ve değişik kümülatif fisyon yakıtı zenginleştirme oranları elde etmek için araştırma yapıldı. 10 14 nötron (14.1 MeV)/cm 2 s ve 10 14 nötron (2.45 MeV)/cm 2 s.’lik bir cidar katalize (D, D) füzyon nötron akı yüküne maruz blanket, 36 aya kadarlık yakıt yenileme peryodu % 75’lik bir tesis faktörü ile araştırıldı. Bu 2.64 MW/m 2 ’lik bir cidar yüküne tekabül etmektedir. 12, 20, 28 ve 36 ay yenileme periyotları için sırayla 3.0, 3.5, 4.0 ve % 4.5 zenginleştirme yüzdeleri elde edildi. M blanket enerji çoğalım katsayısı oldukça yüksek olup ve 36 ayda sadece % 30 oranında artmıştır. Dolayısıyla elektrik üretimi bu periyot süresince oldukça sabit kalır. Aynı zamanda ? maksimum güç yoğunluğun ortalamasına oranı yaklaşık % 10 mertebesinde azalmaktadır.
The potential of a catalyzed (D, D) fusion-driven hybrid blanket is investigated for the regeneration of light water reactor spent fuel. Total enrichment grade is 2.172 % at beginning of regeneration. The hybrid blanket has excellent neutronic performance and is investigated to achieve different cumulative fission fuel enrichment (CFFE) grades. A regeneration period of up to 36 months is investigated by a plant factor of 75% under a first wall catalyzed (D, D) fusion neutron current load of 10 14. Neutron (14.1 MeV)/cm 2. s and 10 14 neuton (2.45 MeV)/cm 2. s. This corresponds to a first wall load of 2.64 MW/m 2. Regeneration periods of 12, 20, 28 and 36 months are considered, resulting in final enrichment grades of 3.0, 3.5, 4.0, and 4.5 %, respectively. The blanket energy multiplication M is quite high and increases only by ~ 30 % in 36 months. The electricity production remains fairly constant during this period. Consequently, this power exploits the non-nuclear island very well. At the same time, the peak-to-average fission power density ratio ? decreases by ~10 %.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

10.
RİZE ÇAYELİ BÖLGESİ KIZILAĞAÇ [ALNUS GLUTINOSA SUBSP. BARBATA (C. A. MEY) YALT ] ODUNUNUN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
MECHANICAL PROPERTIES OF ALDER [ALNUS GLUTINOSA SUBSP. BARBATA (C. A. MEY) YALT] WOOD OBTAİNED FROM RİZE-ÇAYELİ REGİON
Nurgül AY
Sayfalar 641 - 647
Bu çalışmada, Kızılağaç [Alnus Glutinosa Subsp. Barbata (C. A. Mey) Yalt] odununun mekanik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bunun için, Rize-Çayeli bölgesinden alınan 10 adet örnek ağaçtan yararlanılmış ve deneyler ilgili standartlara göre hazırlanmış örnekler üzerinde yapılmıştır. Kızılağaç odununun mekanik özellikleri olarak liflere paralel basınç direnci, eğilme direnci, liflere paralel çekme direnci, makaslama direnci, şok direnci ve Brinell-sertlik değerleri incelenmiştir. Deney sonuçlarına göre, mekanik özellikler ile yoğunluk arasındaki ilişkiler istatistiksel anlamda belirlenmiştir.
In this study, mechanical properties of Alder [Alnus Glutinosa Subsp. Barbata (C. A. Mey) Yalt] wood were investigated. 10 trees used for experiments were obtained from Rize-Çayeli region and samples were then prepared in accordance with the related standarts. As mechanical properties of alder wood, compression strength parallel to the grain, static bending strength, strength in tension parallel to the grain, shear strength, impact strength and values of Brinell-hardness were determined. Relations between mechanical properties and spesific gravity were statistically determined.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

11.
TERMİT KAYNAĞI İLE BİRLEŞTİRİLEN BİR RAYIN KAYNAK BÖLGESİNDEKİ SERTLİK DAĞILIMI VE METALURJİK ÖZELLİKLERİ
THE METALLURGICAL SPECIFICATIONS AND HARDNESS PROFILE OF A RAIL THERMITE WELD
Cevdet MERİÇ, Turgut ENGEZ
Sayfalar 649 - 654
Demiryolu taşımacılığında konfor ve emniyete tesir eden faktörler arasında rayların döşenmesi önemli bir yer tutar. Uzun yıllardan beri bilinmekte olan termit kaynağı rayların çökmesini önler, trenin yoldan çıkmasına mani olur ve sarsıntısız bir yolculuk sağlar. Bununla birlikte rayların ve vagonların ömrünü uzatarak çeşitli ekonomik faydalar da temin eder. Bu çalışmada S 49 tipi St 70 çeliğinden imal edilmiş demiryolu rayları termit kaynağı ile birleştirilmiş olup, kaynak bölgesinin sertlik profili, çıkartılmış ve mikro yapısı incelenmiştir. İnceleme sonucunda çıkarılan sertlik profilinde ITAB (Isının Tesiri Altındaki Bölge)’de maksimum sertlik değerleri kaynak bölgesinin hemen önünde de tesbit edilmiştir. Isıdan etkilenen bölgede, erime bölgesinin hemen önündeki sahada sertlik değeri 290 HB 5/750 iken, kaynak bölgesinde 260 HB ve ana yapıda ise 220 HB sertlik değerleri elde edilmiştir. Mikroyapı incelemesinde pro-eutectoid ferrit ile birlikte perlit ana yapı tesbit edilmiş, martersit oluşumuna rastlanılmamıştır.
The quality of railroad construction is a important factor for comfort and safety in railroad transportation. Thermite welding being known for a long time prevents rail failure and, off road the train. It provides smoothly journey, and long life to rails and wagons. In this study, S 49 type St 70 steel rails have been welded by thermite process, hardness profile of welding zone rails has been obtained and its microstructure has been examined. In this profile maximum hardness values have been observed in front of welding region. Hardness value was 290 HB in the front of melting zone in the zone under heat effect (HAZ), 260 HB in welding zone and 220 HB in main structure. For microstructure pro-eutectoid ferrite and perlite were observed but not martensite.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

12.
TORNALAMA İŞLEMİNDE OPTİMİZASYON VE PARÇA PROGRAMI GELİŞTİRİLMESİ
OPTIMIZATION AND DEVELOPMENT OF PART PROGRAM IN TURNING OPERATION
Erdem KOÇ, Ertuğrul ÜNVER
Sayfalar 655 - 661
Bu çalışmanın amacı, tornalama işleminde bir son işlemci geliştirerek, parça programı optimizasyonu için yeni bir yöntem geliştirmektir. Çalışmada, tornalama işleminde oluşan iki ana kesme kuvveti BOXFORD CNC torna tezgahı ve diğer elemanlar kullanılarak ölçülmüştür. Optimizasyon ve simülasyon için PASCAL dilinde bir bilgisayar programı hazırlanmıştır. Programın optimizasyon bölümünde optimum kesme şartları saptanarak parça programının otomatik olarak oluşturulması sağlanmıştır.
The objective of this study is to develop a new model for optimization of part programing by introducing an adaptive post processor in turning. Two main components of the cutting force occuring during the turning operation have been measured by using BOXFORD CNC lathe and other equipments. A computer program written in PASCAL language has been prepared for simulation and optimization. In the optimization part of the program developed, optimum cutting conditions have been determined and consequently the generation of part program has been achieved automatically.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

13.
168W VE 170W İZOTOPLARINDA BOZON ETKİLEŞİM MODELİ-I İLE B(E2) GEÇİŞ OLASILIKLARININ VE KUADROPOL MOMENTLERİNİN İNCELENMESİ
THE INVESTIGATION OF THE B(E2) TRANSITION PROBABILITIES AND THE QUADROPOL MOMENTS OF THE 168 W AND 170 W ISOTOPES BY USING THE INTERACTING BOSON MODEL-I
Şerafettin ATALAY, M. Duran DULKAR, İhsan ULUER
Sayfalar 663 - 667
Wolfram izotopları 150 ? A ? 190 deforme bölge çıkışında olup enteresan bir durum arz etmektedir. Bu çalışmada 168 W ve 170 W izotoplarının IBM-1 kullanılarak B (E2) geçiş olasılıkları, kuadropol momentleri ve SU(3) karakteri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, bu çekirdekler hakkında doğru ve anlamlı bilgiler vermektedir.
The Wolfram isotopes are at the end of the deformed region 150 ? A ? 190 and therefore exhibit an interesting situation. In this work by using the IBM-I the BE (2) transition probabilities, quadrupole moments and the SU (3) character of 168 W and 170 W isotopes are investigated. The results obtained give correct and reasonable knowledge about these nuclei.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

14.
ÜÇ BOYUTLU ÇELİK YAPILARIN OTOMATİK PLASTİK DİZAYNI
AUTOMATED PLASTIC DESING OF THREE DIMENSIONAL STEEL STRUCTURES
Hasan GÖNEN
Sayfalar 669 - 674
Bu araştırmada iki ve üç boyutlu çelik çerçevelerin analizi ve boyutlandırılması için otomatik ve ekonomik dizayn prosedürüne sahip bir bilgisayar programı sunulmuştur. Burada, uygulanan yükler üç düşey yük durumu, iki statik yanal yük durumu, ve iki bağımsız davranış spektrumunun doğrusal kombinasyonları olarak düzenlenebilir. Program P-delta tesirlerini göz önünde tutma, kuvvetli kolon-zayıf kiriş stratejisini kullanma ve kat drift (yanal ötelenme) kriterini sağlama kabiliyetine sahiptir.
In this study a computer program is presented for an efficient automated design procedure for the analysis and design of two and three dimensional steel frames. Here applied loads may be developed as a lineer combination of three vertical load conditions, two static lateral load conditions, and two independent response spectra. The program is able to estimate P-delta effects, enforce strong column-weak girder strategy, and satisfy the story drift criteria.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

15.
VOLTERRA-WİENER SERİSİ KULLANILARAK OPTİK GERİBESLEMELİ YARIİLETKEN LAZER DİYODUN ANALİZİ
ANALYSIS OF OPTICAL FEEDBACK SEMICONDUCTOR LASER DIODES USING VOLTERRA - WIENER SERIES
Remzi YILDIRIM, Kenan DANIŞMAN
Sayfalar 675 - 683
Bu çalışmada, lazer diyodun (LD) lineerize edilmiş tek mod oran denklemleri harici boşluklu LD’ye göre yeniden düzenlenerek bu denklemler harmonik giriş metoduyla birlikte Volterra serileri kullanılarak çözülmüştür. Harmonik transfer fonksiyonlarının elde edilmesinde Volterra-Wiener seri yaklaşımı kullanılmıştır. Bulunan transfer fonksiyonları kullanılarak çıkıştan-girişe doğru kararlılık analizleri yapılmış olup bu analizlerde Nyquist kararlılık kriteri temel alınmştır. Bu çalışmada, açık sistem transfer fonksiyonu TF = (H1/1- G1) elde edilmiştir. TF transfer foksiyonunun Nyquist eğrisi de çizilerek LD’un akım-denetimli osilatör gibi çalıştığı da gösterilmiştir.
In this study, external cavity laser diode has been modelled and non-linear equations of the system are solved using Volterra series. In the study, linearised laser diode’s rate equations are reorganised for external cavity laser diodes and these equations are solved with harmonic input method using Volterra series. The transfer functions brought about for harmonics are obtained using Volterra-Weiner series approach. The stability analysis of system is completed from output to input using these transfer functions. In this study open system transfer function of the laser diode TF = (H1/1-G1) has been obtined. By plotting the Nyquist graph of the transfer function TF, it is show that, the laser diode operates as a current controlled oscillator.
Makale Özeti | Tam Metin PDF

16.
X- IŞIN FOTOGRAMETRİSİNİN ORTOPEDİDE ÜÇ BOYUTLU KULLANIMI İÇİN MATEMATİK MODELLER
MATHEMATIC MODELS FOR THE USE OF X - RAY PHOTOGRAMMETRY WITH THREE - DIMENSIONAL IN ORTHOPEDIA
Fevzi KARSLI, Türkay TÜDEŞ
Sayfalar 685 - 691
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda, çeşitli meslek disiplinleri bir çok konuda ortak çalışma yolunu seçmekte ve bu disiplinlerin bilimsel alanda birbirlerine ihtiyacı olduğu açıktır. Özellikle fotogrametri ile tıp bilim dallarının ortaklaşa bazı bilgileri kullandıkları gözlenmektedir. Tıpta, fotogrametrinin kullanılması gün geçtikçe yaygın bir hale gelmektedir. Tıpta ve buna paralel olarak daha çok ortopedi alanında kullanılan fotogrametri, esasları itibariyle klasik fotogrametri teknikleriyle hemen hemen aynı kabul edilebilir. Belirgin fark olarak, tıpta x-ışınlarının kullanılması gerçeği ortaya çıkmaktadır. X-ışın fotogrametrisinde kullanılan matematik modeller, herhangi bir ortopedik (canlı ya da cansız) parçaya çekilen röntgen filmleri yardımıyla, şeklin yeniden geometrik olarak üç boyutlu oluşturulmasında temel teşkil ederler.
In the presents, many scientical reports have been done by scientific groups. It is obvious that in scientific works, the groups need each other at any time. Especially, relation between photogrammetry and medical science have been observing on using the same information. Using photogrammetry in medical science is becoming common. The basic rules of x-ray photogrammetry in this field are the same as conventional photogrammetry. Also, x-ray techniques are being used in this field. The mathematic models used in x-ray photogrammetry forms the object as three-dimensional geometric with the röntgen film exposed to the part of orthopedic.
Makale Özeti | Tam Metin PDF