. 2022; 20(4): 186-192

The Surveillance Results of Catheter-Associated Urinary Tract Infections in Intensive Care Units: A Three-Year Analysis

Merve Sefa Sayar1, Esma Eroğlu2, Dilek Bulut1, Asli Haykir Solay3
1Bursa Yuksek Ihtisas Training and Education Hospital, Infectious disease and clinical microbiology
2Dışkapı Yildirim beyazit Training and Education Hospital, Infectious disease and clinical microbiology
3TC SB Konya Training and Education Hospital, Infectious disease and clinical microbiology

INTRODUCTION: Catheter-associated urinary tract infections (CAUTI) are among the most common infections acquired by patients. Catheter-associated urinary tract infections constitute an important part of hospital-acquired infections. Proper placement and maintenance of urinary catheters is an important issue in infection control applications. In the study, it was aimed to emphasize the change in CAUTI rates according to years, the distribution of factors and the effect of education.
METHODS: This retrospective study was performed between 1st January 2016 and 31st December 2018. Data were collected from 3399 patients in anesthesia/reanimation intensive care unit (ICU) and 1207 patients in internal medicine ICU from hospital records and follow-up forms. CAUTI was diagnosed under the criteria of Center for Disease Control and Prevention (CDC). Effects of corrective preventive actions, unit-based trainings, improvements in physical conditions and number of beds on the infection rates were examined.
RESULTS: Increasing unit-based training sessions, attention to hand hygiene, the increase in number of certified nurses, in-service training of allied personnel, improvements in infection control team and arrangements of beds in ICUs were found to decrease CAUTI. While the rate was 12.77 in internal medicine ICU in 2016, CAUTI was observed to decrease to 0.39 in 2018. Additionally, while 7.29 in 2016 in anesthesia/reanimation ICU, CAUTI decreased to 1.08 in 2018. Instrumen utilization rates were determined to be below the average in Turkey in both ICUs. Considering the three-year distribution of factors in ICUs, E.coli was the most common infectious agent.
DISCUSSION AND CONCLUSION: To prevent infections due to use of invasive tools in ICUs, such factors as patients’ awareness, bacterial characteristics, trained staff, regular inspections and cooperation between research control committee and ICU team are of vital importance

Keywords: Infection, intensive care unit, nosocomial infections, urinary catheterization


Yoğun Bakım Ünitelerimizdeki Kateter İlişkili Üriner Enfeksiyon Sürveyans Sonuçları: Üç Yıllık Analiz

Merve Sefa Sayar1, Esma Eroğlu2, Dilek Bulut1, Asli Haykir Solay3
1Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
2TC SBÜ Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
3TC SBÜ Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

GİRİŞ ve AMAÇ: Kateter ilişkili üriner enfeksiyon, sağlık tesislerinden hastalara geçen en yaygın enfeksiyonlardandır. Kateter ilişkili enfeksiyonlar hastane enfeksiyonlarının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Üriner kateterlerin doğru yerleştirilmesi ve bakımı enfeksiyon kontrol uygulamalarında önemli bir konudur. Çalışmada yıllara göre CAUTI oranlarının değişimi, faktörlerin dağılımı ve eğitimin etkisinin vurgulanması amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: 1 Ocak 2016–31 Aralık 2018 tarihleri arasında anestezi/reanimasyon YBÜ’den 3399 ve dahiliye YBÜ’den 1207 hasta dahil edilerek elde edilen veriler üzerinden retrospektif bir çalışma yapılmıştır. Kateter ilişkili üriner sistem enfeksiyonu tanısı, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tanımlarına göre belirlenmiştir. Tüm hastaların verileri hastane bilgi yönetim sistemi ve enfeksiyon kontrol komitesi hasta izlem formlarından elde edilmiştir. Bunun yanı sıra düzeltici önleyici faaliyetlerin, birim bazlı eğitimlerin, fiziki şartlardaki iyileştirmelerin, yatak sayılarının enfeksiyon hızının azalmasına etkisi irdelenmiştir.
BULGULAR: Çalışma sonucunda; birim bazlı eğitim saatlerinin arttırılması, el hijyeni uyumuna özen gösterilmesi, sertifikalı hemşire sayısının artırılması, temizlik personeli eğitimi, enfeksiyon kontrol ekibinin iyileştirilmesi ve birimlerde yatak düzenlemesi yapılması ile Kİ-İYE oranlarında gerileme olduğu saptanmıştır. Dahiliye YBÜ’de 2016 yılında Kİ-İYE hızı 12,77 iken 2018 yılında Kİ-İYE hızının 0,39’a gerilediği görülmüştür. Anestezi/reanimasyon YBÜ’de Kİ-İYE hızı 2016 da 7,29 iken 2018 yılında bu oranın 1,08’e düştüğü görülmüştür. Her iki YBÜ’de araç kullanım oranının Türkiye ortalamasının altında olduğu belirlenmiştir. Yoğun bakım ünitelerindeki üç yıllık etken dağılımı göz önüne alındığında; en sık etkenin E.coli olduğu ortaya çıkmıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Yoğun bakım ünitelerinde invaziv araç kullanımına bağlı gelişen enfeksiyonların önlenmesinde, hasta ve bakteri özelliklerin bilinmesinin yanı sıra; personel eğitimleri, denetimler ve enfeksiyon kontrol komitesinin yoğun bakım ekibi ile iş birliği içinde olması önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: enfeksiyon, yoğun bakım ünitesi, nozokomiyal enfeksiyon, üriner kateter


Merve Sefa Sayar, Esma Eroğlu, Dilek Bulut, Asli Haykir Solay. The Surveillance Results of Catheter-Associated Urinary Tract Infections in Intensive Care Units: A Three-Year Analysis. . 2022; 20(4): 186-192

Corresponding Author: Merve Sefa Sayar, Türkiye


TOOLS
Print
Download citation
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
Share with email
Share
Send email to author

Similar articles
Google Scholar