. 2013; 43(5): 326-334

Farklı ambliyopi tiplerinde klinik seyir ve tedaviye cevap

Reşat Duman, Huban Atilla
Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara

Amaç: Anizometropik, şaşılık ve/veya anizometropik ambliyopisi olan olgularda demografik özellikler, tedavi öncesi ve sonrasındaki görme keskinliği, ambliyopi derecesi, şaşılık derecesi ve binoküler görme fonksiyonlarının karşılaştırması amaçlanmıştır.
Materyal ve metod: Ocak 2007- Eylül 2010 tarihleri arasında, AÜTF Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Pediatrik Oftalmoloji ve Şaşılık Birimi’nde ambliyopi tanısı ile takip edilen 50 anizometropik, 50 şaşılık, 50 anizometropi + şaşılık tanısı olan toplam 150 olgu çalışma kapsamına alındı. Ambliyopi kriteri, en iyi düzeltilmiş görme keskinliğinin Snellen eşeli ile ≤ 0.8 olması ve her iki göz görme keskinlikleri arasında en az 2 sırası fark olması kabul edildi. Anizometropi kriteri, iki göz arasında sferik veya silendirik eşdeğerde ≥1 D fark olarak kabul edilmiştir.
Bulgular: Cinsiyet ve yaş açısından istatistiksel olarak 3 grup benzer olarak bulunmuştur. Ambliyop gözlerde tedavi öncesi ve sonrası görme keskinlikleri 3 grupta istatistiksel olarak benzer bulunmuştur. Tedaviye uyum açısından karşılaştırıldığında 3 grup arasında anlamlı fark tespit edilmemiştir. Anizometrop olgularda, anizometropinin sferik değerler bakımından ambliyopi derecesi ile pozitif korelasyon gösterdiği bulunmuştur. Anizometropi derecesi ile ambliyopi derecesi arasında, hipermetropik ve miyopik olgularda kuvvetli bir ilişkinin varlığı gösterilmiş, özellikle hipermetropik ambliyopisi olanlarda anizometropi derecesi arttıkça ambliyopi derinliğinin de arttığı görülmüştür. Tüm şaşılık olgularında şaşılık derecesi ile ambliyopi derecesi arasında pozitif korelasyon bulunmuştur ancak bu durum istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır. Şaşılık olgularında, ezotropya tanısı ekzotropya tanısına kıyasla anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Anizometropik ambliyopi grubundaki olgularda, şaşılığı olan olgulara göre stereopsis ve füzyon değerlerinin daha iyi korunduğu değerlendirilmiş, kaymanın binoküler fonksiyon kayıplarındaki rolünün anizometropiden daha fazla olduğu görülmüştür.
Sonuç: Hipermetropik anizometropisi olan ve yüksek dereceli şaşılığı özellikle de ezotropyası olan olguların daha dikkatli takip edilmesi gereklidir. Ayrıca kaymanın binoküler fonksiyon kayıplarındaki rolünün anizometropiden daha fazla olduğu değerlendirilmiştir. Derin ambliyopi grubunda yer alsalar dahi anizometropik olguların tedavi açısından şaşılık olgularına göre prognozları daha iyidir.

Anahtar Kelimeler: Anisometropi, şaşılık amblyopisi, binokuler füzyon, kapama tedavisi


Clinical course and response to therapy in different types of amblyopia

Reşat Duman, Huban Atilla
Ankara University, School Of Medicine, Department Of Ophthalmology, Ankara, Turkey

Purpose: We aimed to compare the demographic features, visual acuities before and after treatment, amblyopia and strabismus degrees and binocular visual functions in cases with anisometropic, strabismic and/or anisometropic amblyopia.
Materials and methods: The study included 50 anisometropic, 50 strabismic and 50 anisometropic and strabismic cases that were followed up with the diagnosis of amblyopia, in our clinic, between January 2007 - September 2010. Amblyopia criteria was defined as the best corrected visual acuity of ≤0.8 and at least 2 lines difference between the visual acuities of two eyes. Anisometropia was defined as ≥1D difference in the spherical and cylindrical value between 2 eyes.
Results: The groups were statistically similar in means of age and sex distribution. Visual acuities in amblyopic eyes before and after treatment were also statistically similar. There were no significant difference between 3 groups in means of compliance to occlusion therapy. In anisometropic cases, anisometropic spherical values were found to have position correlation with amblyopia degree. In hypermetropic and myopic cases, a strong correlation was shown between anisometropia and amblyopia, especially in hypermetropic cases, amblyopia increased as the anisometropia increased. In all strabismus cases, a positive correlation between strabismus and amblyopia degrees was shown even though it was statistically insignificant. In strabismic cases, esotropia was significantly higher than exotropia. In anisometropia group, stereopsis and fusion was found to be preserved better in comparison to the strabismic cases. It was concluded that deviation had a more profound effect on binocular function loss than anisometropia.
Conclusion: We recommend to follow the hypermetropic anisometropic cases and especially cases with high degree strabismus and esotropia more closely. And also we emphasize that strabismus affects binocular function loss more than anisometropia, even though the anisometropic cases had higher degree of amblyopia they had a better prognosis than the strabismus cases.

Keywords: Anisometropia, strabismic amblyopia, binocular fusion, occlusion therapy


Reşat Duman, Huban Atilla. Clinical course and response to therapy in different types of amblyopia. . 2013; 43(5): 326-334

Sorumlu Yazar: Reşat Duman, Türkiye


ARAÇLAR
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
Google Scholar