. 2023; 13(1): 24-31 | DOI: 10.5505/kjms.2023.68889  

Bir Devlet Hastanesinin Çocuk ve Genç Psikiyatri Kliniğinde Takipli Hastalarda Tanı Değişimlerinin İncelenmesi

Mutlu Muhammed Özbek1, Remzi Oğulcan Çıray2, Uğur Eray3, Çağatay Ermiş4, Doga Sevincok5
1Kars Harakani Devlet Hastanesi, Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Birimi
2Mardin Devlet Hastanesi, Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Birimi
3Kars Harakani Devlet Hastanesi,Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Birimi
4Diyarbakır Çocuk Hastanesi, Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Birimi
5İstanbul Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Ve Ergen Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Birimi

Amaç: Çocukluk döneminde görülen birçok psikiyatrik bozukluğun erişkinlik döneminde de devam ettiği bildirilmiştir1. Erken müdahaleler ve doğru tanının çocuğun normal gelişimini tamamlamasını ve ileride eşlik edebilecek tıbbi ve psikiyatrik hastalıkların önlenmesini sağlayabileceği bilinmektedir2. Çalışmamızda çocuk ve genç popülasyonda, ilk tanı ve takip sürecinde değişimlerin, hasta kayıtları üzerinden araştırılması ve bu konuda kısıtlı çalışma olan alan yazına katkıda bulunulması amaçlanmıştır.
Materyal ve Metot: Çalışmaya dahil edilen olguların, ilk başvuruda ve takip sürecinde aldığı tanı ve tanı değişim oranları tanımlayıcı istatistiksel yöntemler kullanılarak incelenmiştir. Sonrasında olgular, ilk başvuruda aldıkları tanılara göre, nörogelişimsel bozukluk tanısı alanlar ve almayanlar olmak üzere iki gruba ayrılarak, tanı değişim oranlarını karşılaştırabilmek için ki-kare testi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Çalışmada hastaların birincil tanılarının değişimleri dikkate alınmış, ikincil tanıların değişimleri tanı değişimi olarak değerlendirilmemiştir.
Bulgular: Nörogelişimsel Bozukluklar (NGB); diğer bozuklukların ile tanı değişim oranları açısından Ki Kare Testi ile karşılaştırılmış, diğer bozuklukların nörogelişimsel bozukluklara göre tanı değişim oranlarının anlamlı olarak daha fazla olduğu saptanmıştır.
Sonuç: Çocuk ve genç popülasyonunda tanısal stabilite ve değişimin bilinmesinin, bozukların seyri ve bu seyre uygun tedavinin belirlenmesinde önemli olduğu düşünülmektedir. Çocuk ve gençlerde NGB tanılarının ortak özelliği olarak yaşam boyu devam edebilmesi nedeniyle diğer psikiyatrik tanılara göre, daha stabil seyirli olduğu, uzun süre takip gerektiği görülmektedir3. Çocuk ve gençlerde uygun olmayan tedavilerin ve zarar verebilecek müdahalelerin önüne geçmek için, tanısal değişimlerin incelenmesine yönelik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: nörogelişimsel bozukluklar, otizm, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu


Analysis of Diagnosis Changes in Patients Followed Up by the Child and Adolescent Psychiatry Clinic in a State Hospital

Mutlu Muhammed Özbek1, Remzi Oğulcan Çıray2, Uğur Eray3, Çağatay Ermiş4, Doga Sevincok5
1Kars Harakani State Hospital, Department of Child and Adolescent Psychiatry, Kars, Türkiye
2Mardin State Hospital, Department of Child and Adolescent Psychiatry, Mardin, Türkiye
3Kars Harakani State Hospital Department of Psychiatry, Kars, Türkiye
4Diyarbakir Children’s Hospital, Department of Child and Adolescent Psychiatry, Diyarbakir, Türkiye
5Traning and Research Hospital, Department of Child and Adolescent Psychiatry, Istanbul, Türkiye

Aim: It has been reported that many psychiatric disorders seen in childhood persist into adulthood as well. It is known that accurate diagnosis and early intervention can allow children to catch up with their normal development process and prevent other medical or psychiatric diseases in later developmental stages. Our study, through hospital records, aimed to explore the diagnostic changes in the young population during the initial diagnosis and follow-up processes. Considering the limited data about this subject, we aimed to contribute to the literature by exploring children with neurodevelopmental disorders.
Material and Method: The diagnosis and diagnosis change rates of the cases included in the study at the first examination and during the follow-up were analyzed using descriptive statistical analysis. Afterward, the cases were divided into two groups with and without neurodevelopmental disorders according to their diagnoses at the first admission. Later on, the chi-square test was used to compare diagnostic change rates. In this study, changes in the primary diagnoses of the patients were taken into account, and the changes in the secondary diagnoses were not considered diagnostic changes.
Results: The group of neurodevelopmental disorders was compared with Chi-Square Test in terms of the rates of diagnostic changes. It was found that other disorders’ diagnosis change rates were significantly higher than neurodevelopmental disorders.
Conclusion: It was suggested that estimating the diagnostic stability and diagnosis change in the child and young population is crucial to determine the course of psychiatric disorders and the appropriate treatment options. In light of our results, neurodevelopmental disorders may be more stable in the follow-up process. Studies are needed to examine diagnostic changes to prevent inappropriate treatment approaches and harmful interventions in children and young people.

Keywords: neurodevelopmental disorders, autism, attention deficit disorder with hyperactivity


Mutlu Muhammed Özbek, Remzi Oğulcan Çıray, Uğur Eray, Çağatay Ermiş, Doga Sevincok. Analysis of Diagnosis Changes in Patients Followed Up by the Child and Adolescent Psychiatry Clinic in a State Hospital. . 2023; 13(1): 24-31

Sorumlu Yazar: Mutlu Muhammed Özbek, Türkiye


ARAÇLAR
Tam Metin PDF
Yazdır
Alıntıyı İndir
RIS
EndNote
BibTex
Medlars
Procite
Reference Manager
E-Postala
Paylaş
Yazara e-posta gönder

Benzer makaleler
Google Scholar